Zilhiccenin İlk On Gününün Yasakları Hakkında

27.06.2022 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.

tras1

SORU: Kurban kesinceye kadar saçınızdan ve tırnaklarınızdan bir şey almayın, anlamında bir hadis var mıdır? Kurban Bayramında tıraş olunmaz diye bir söylenti var. Bu sadece hacca gidecekler için midir, yoksa gitmeyenler de tıraş olmamalı mıdırlar?

CEVAP: Bu konu ile ilgili olarak Müslim’de şu hadis-i şerifler vardır: “Zilhiccenin ilk on günü girer de biriniz kurban kesme niyetinde olursa artık saçından ve cildinden hiçbir şeye dokunmasın (yani tıraş olmasın, tırnak kesmesin), “Bu on gün girdiğinde kesmek istediği kurbanı olan kimse artık asla bir kıl almasın, sakın bir tırnak kesmesin,” “Zilhicce’nin hilâlini gördüğünüzde, kurban kesme niyetinde olanınız artık saçına ve tırnaklarına dokunmasın” (Müslim, edâhî 29-42; Ayrıca bk. Ebû Davud, dahâya 3; Hindî, V/88-89).

Görüldüğü gibi bu hadis-i şerifler hacca gitmeyecek olanlardan kurban kesmek isteyenlerin, Zilhiccenin başından kurban kesecekleri ana kadar (ki, on gün eder) saçlarını ve tırnaklarını kesmemelerini ister. Bunun hikmeti şöyle izah edilir: Kurban kesecek kişi, sanki kendisini azaba layık ve günahkâr gördüğü, günahlarına karşılık kendisini de öldüremeyeceği için, kendisinin fidyesi olarak kurban kesmektedir. Vücudundan kıl ve tırnak kesmemekle, en küçük parçalarının dahi, kurbanın parçaları, tüyleri ve tırnakları karşılığında ateşten azâd olmasını sağlayacaktır (Nevevî, Serhu Müslim, (1407) XNI/148; Münavî 1/363; Davudoğlu, IX/243). Bu elbette bir izah biçimidir. Böyle olmayabilir de. Hatta bu talebin şimdilik anlamadığımız başka hikmetleri de bulunabilir. Rasûlullah’ın böyle söylediği sabit olduktan sonra Müslümana düşen, hareketini ona göre ayarlamaktır.

Bu hadisler Müslim’de rivayet edilmektedir ve sahih hadislerdir. Ancak fıkıhçılar bu konuda değişik bakış açıları ile değişik görüşlere varmışlardır. Meselâ:

a. Said b. Müseyyeb, Rabîa, Imam Ahmed, Ishak, Davud ez-Zahiri ile bir kısım Şafiîler kuşluk vakti hayvanı kurban edinceye kadar, kurban kesecek olanın kıl ve tırnaklarından bir şey alması haramdır, derler.

b. Imam Şafiî’ye göre haram değil, tenzihen mekruhtur.

c. Imam Azam mekruh olmadığı görüşündedir.

d. Imam Malik’ten bir rivayet mekruh olduğu görüşünde olduğunu, diğer bir rivayet ise mekruh olmadığı görüşünde olduğunu bildirir.(Davudoğlu, agk)

Bizler Hanefi olduğumuza göre elbette İmam Azam’ı taklid eder ve adı geçen günlerde tıraş olmanın, tırnak kesmenin mahzurlu olmadığını söyleyebiliriz. Ancak Imam Azam’ın gerçekten bu görüşte olduğunu “zahir rivayet” (ona ait olduğu kesin kaynaklar) kitaplarında henüz bulmuş değiliz. Eğer ona ait böyle “zahir rivayet” yoksa bu sahih hadislere muhalefet etmemizi gerekli kılacak bir delil bulunmadığından bu günlerde tıraş olmanın en azından mekruh olduğu görüşü ağırlık kazanıyor. Hidâye hadislerini tahriç eden Zeylai’de konunun ilk hadisi olarak yukarıya aldığımız hadisi veriyor ve sihhatinde bir kusur zikretmiyor:(bk. Zeylaî, Nasbui-Râye, IV/206) Her ne olursa olsun, Hanefiler olarak bizler de, eğer kurban keseceksek, zilhiccenin ilk on gününde tıraşı ve tırnak kesmeyi bırakırsak, Hanefi mezhebine muhalefet etmeden diğerlerine de uymuş oluruz. Çünkü Hanefiler de kesilmemesinin mahzurlu olduğunu söylemiyorlar. Yeter ki kasık ve tırnak temizliği bu on günle kırk günü aşacak olmasın. Ne var ki, Hz. Aişe validemizden gelen bir hadiste: “Ben Rasûlullah’ın Mekke’ye göndereceği kurbanın gerdanlık bağını ellerimle ördüm. Sonra o gerdanlığı ona taktı ve Mekke’ye gönderdi. Kurban kesilinceye kadar Allah’ın ona helâl kıldığı hiç bir şeyi de kendisine haram görmedi” denmektedir.(bk. Azımâbâdî, Avnü’l-Ma’bûd, VN/492) Ancak haddimizi aşmış olmasaydık derdik ki, bu hadisin tıraş vb. nin o günlerde mahzurlu olmadığına delaleti dolaylıdır. (Çünkü hadis tıraş vs.nin hükmünü zikretmemiş ve o konuda susmuştur). Halbuki diğer hadislerin mahzura delaletleri sarihtir ve o konuda nastırlar. Ayrıca Hz. Aişe hadisinin daha önce söylenmiş olması da mümkündür.

Fakat kurban kesecek olanların elbise giyip, koku sürünebilecekleri konusunda icma vardır.(agk) Bu da o günlerde tıraş olmamanın hacdaki ihramlılara benzeme ile ilgili bulunmadığını, hikmetinin bu olmadığını gösterir.(Nevevî agk) Dolayısı ile; dikişli giyme ve koku sürünme mahzurlu olmadığında ittifak vardır. Halbuki bunlar ihramlıya yasaktırlar. Öyleyse ihramlıya yasak olan tıraş ve tırnak kesme de, ihramlı olmayana mahzurlu olmaz, şeklindeki bir kıyaslama isabetli olmamalıdır. Halbuki Ibn Kudâme Imam Azam’ın konu ile ilgili delili olarak bu kıyaslamayı zikreder.(Ibn Kudâme, El-Mugnî, VNI/619)

Sonuçta: Hanefilere göre; kurban sahibinin sözü geçen süre içerisinde vücu­dundaki, kıllarını veya tırnaklarını kesmesi tenzîhen mekruhtur. İmam Şa­fiî’nin meşhur olan görüşü de bu olduğu gibi bu görüş İmam Mâlik’ten de rivayet olunmuştur.

Bu görüşte olan âlimlere göre; konumuzla alakalı hadis-i şerifteki kılla­rı ve tırnakları kesmekle ilgili yasak, tahrim için değil, tenzih içindir. Bu ya­sağın hükmünü haramlıktan çıkarıp tenzihen mekruhluğa çeviren delil ise; başka bir hadistir. Sözü geçen hadis-i şerifte Fahr-i kâinat Efendimizin Medine’den Mekke’ye kurbanlık gönderdiği, kendisinin Medine’de kaldığı ve kurbanlığı daha Mekke’ye ula­şıp kesilmeden önce kendisinin ihramlılar için geçerli olan yasaklara uyma­dığı ifade edilmektedir. Bu sebeple, Hattâbî de, sözü geçen hadisin konumuzu ilgilendiren hadisteki yasağın haramlık ifade etmeyip, tenzihen mekruhluk ifade ettiğine delil olduğunu söylemiştir. Ayrıca bu görüşte olan âlimlere gö­re; “kurban sahibinin kurbanı kesmeden önce, elbisesini giyip güzel kokular sürünmesinin caiz olduğunda, tüm âlimlerin ittifak etmiş olmaları da, tır­nakların ve saçların kesilmesiyle ilgili sözü geçen yasağın kerahet-i tenzihiyye ile ilgili olduğuna delâlet eden hususlardandır.”

(Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Necati Yeniel, Hüseyin Kayapınar, Necat Akdeniz, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1990, c: 10, s: 467-468.)

İlgili Terimler : , ,
Yazar Hakkında

Yazar : imamoglumehmet

Yazar Hakkında : Ankara 1973 doğumluyum. Mamak İmam-Hatip Lisesinden 1991’de mezun oldum. 1996’da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden İyi dereceyle mezun oldum. 1996’da Artvin’de öğretmenliğe başladım. Hâlen Ankara Keçiören Anadolu İmam-Hatip Lisesinde Meslek Dersleri öğretmenliği yapmaktayım.

Yazarın Tüm Yazıları İçin Tıklayınız

Yorumlar
İsminiz
E-Posta Adresiniz
Yorumunuz

Sitemizde En Çok Okunan İçerikler

Şehr-u Ramazân’ı Muvahhidce İhyâ EdelimRamazan ayı büyük bir heyecan dalgasıyla bir kez daha
Şehâdet Bir Çağrıdır Nesillere Ve Çağlara… Şubat ayı şehitler ayıdır. Şubat geldiğinde bunu en derinden
ÖLÜLERİN YAŞAYANLARIN AMELLERİNDEN İSTİFÂDE ETMESİ VE ÖLÜLERE KUR’AN MESELESİÖLÜLERİN YAŞAYANLARIN AMELLERİNDEN İSTİFÂDE ETMESİ VE ÖLÜLERE KUR’AN MESELESİ
Üç Ayları Nasıl İhyâ Etmeli “ Üç aylar” diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan

Sitemizde En Çok Yorumlanan İçerikler

Hangi Mevlânâ, Gerçek Mevlânâ? Mevlânâ[1] ve Mevlevilik Türkiye‘de öteden beri ilgi gören bir
İrtidat ve Yeni Dünya Düzeni
İrtidat ve Yeni Dünya DüzeniDr. Mehmet SÜRMELİ Dinin, “ hayat tarzı” olduğunu düşünürsek günümüzde
Ilımlı İslam(!)’ın Şövalyesi: Fethullah Gülen Ubeydullah TOPRAK ‘Ilımlı İslam’, adından da anlaşılacağı üzere, İslam Dini’ni
‘İhyâ mı İmhâ mı? Kitabımız Çıktı  ‘Tevhîd akidesini muhafaza ederek, ilim öğrenmek, ilim öğretmek, Şerîat’e
  • Videolar

    'Mü'minûn Sûresinden Âhiret Sahneleri' Sohbeti

    Lokman Aleyhisselâm'ın Öğütleri (1)

    Lokman Aleyhisselâm'ın Öğütleri (2)

    Âl-i İmrân Sûresi 190-195. âyetin tefsiri

    Düğün Sohbeti

    Suriye ve Mısır'daki Kardeşlerimiz İçin Dua

    Ahir Zaman Müslümanına Notlar

  • Arşiv

  • Etiketler

  • Tavsiye Siteler

    Islah Haber

    İmam Buhari Vakfı

    http://imambuharivakfi.org/

    İyiliğe Çağrı Yardım Derneği

    https://iyiligecagri.org.tr/

     

     

  • Ziyaretçiler

  • Sosyal Medya’da Paylaşın