Sabetay Medya’nın Vatan Hainliği

13.12.2014 tarihinde İktibaslar kategorisine eklenmiş, Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.

dizi-610x370

Ebu Salahaddin Baybars

Ekini(Alemi) ve Nesli(Ademi) ifsad edenler…

Başlıkta “Vatan Haini” kavramını telaffuz ettik çünkü, yazacaklarımız evveliyatla müslüman kardeşlerimize hitab etmekle birlikte, vicdan sahibi olan ve evrensel ahlak ilkeleri vs gibi çeşitli müşterek değerlerimizin de olduğu bir kısım gayrı müslim komşularımızın dahi bizimle birlikte karşı tavır alacağı feci bir hastalığa, büyük bir ihanet ve şerefsizliğe dikkat çekeceğiz.  Yani birileri gemiyi deliyor..

Evet, bahsedeceğimiz ‘bir kısım’ medya patron, senarist ve oyuncuları sözde sinema-tiyatro ve sanat çevreleri zaten kafirdirler biz biliyoruz; lakin insaf sahibi bir solcu komşumuzun da ve insaf sahibi bir milliyetçi komşumuzun da, ve geleneksel hıristiyan-yahudi ya da başka din ve ideolojilere sahip komşularımızın da hülasa pek çok kesimden vatandaşın da bizim gibi rahatsız olduklarını düşündüğümüz bazı “rezilliklere” dikkat çekecek ve hem vicdan ve insaf sahibi herkesi tepki vermeye, hem de devletin alakalı mercilerini vazifelerini ifa edip bu rezalete dur demeye, hiç değilse müdahale edip kısıtlamaya davet edeceğiz..

Bildiğimiz gibi bu ülkede ahlaksız roman, hikaye, tiyatro oyunları ve foto roman vs materyali ilk defa neşredenler, sözde edebiyat, mizah ve sanat adına Sabetay-Yahudi bazı elitler olmuştur. Şu, Camileri haşa ahıra çeviren kadroların sözde sanat, sözde bilim ve maarif ve medya uzantıları yani.. Ve bildiğimiz üzere, ilk defa erotik yayın ve mecmuaları sözde gazeteci ve edebiyatçı Yahudi ve Sabetay Mehmet Rauf, A. Emin Yalman ve Sedat-Erol Simavi’ler gibileri getirmiştir. (Yahudi Sedat Simavi, Mehmet Rauf’un Pençe adlı oyununu sinemaya uyarlar. Bu ilk yerli müstehcen filmdir. Kadın baş rolcüsü de bir Ermeni olan Eliza Binemeciyan’dır) Yeşil-Çam dedikleri kokuşmuş Noel ağacının bu ilk nüvelerinden itibaren, bahsettiğimiz şahıslar ve daha sonra türeyecek daha bir çok Yahudi-Sabetay patronlarının marifeti ile beyaz perdede de erotizm ve pornografi yerini almıştır. (1)

Sonralardan bu rezalet başlı başına bir sektöre dönüşecektir. Ayrıca, bırakın yetmişlerin seksenlerin erotik ve pornografik filmlerini, bazen en komik veya en trajik bir filmde bile mutlaka ama mutlaka çıplaklık ya da sair zina ve çarpık ilişkiler araya sıkıştırılmıştır. Aynen, tam yüz senedir bütün Holywood filmlerinde olageldiği gibi..

Ve televizyon sayesinde, bilhassa 1990’lardan itibaren artan tv kanalları ile bir çok rezalet, sinema, tiyatro, kitap ve mecmualarla sınırlı kalmayıp evlere ‘hane‘lere girmeyi başarmıştır. Ve malum bir kısım yerli medyanın tv kanallarında yayınlanan yabancı sinema ve klipler vs bir yana; yerli olan neredeyse hemen hiç bir yayında bir namus ahlak olmadığını hepimiz biliyoruz.

Fakat 2000’lerle birlikte artık BBG denen umumhane ve çeşitli şekillerde bunu andıran, “komünal” fuhşu telkin eden; kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir toplu yaşam ve aynı zamanda da “kapitalist” bir hırs ve rekabet ruhu ile sürekli kıyasıya yarış-eleme üzerine kurulu ve kavga-çatışma psikolojisini telkin edip duran ev, otel, kamp ve mekanlarda toplanan ucubeleri insanların gözüne gözüne sokmaya çalışan Küresel medya ve bunun yerli taşeronu Sabetay-Masonik medya tarihinde hiç veremediği kadar zarar verdi ahlaka.. (2)

Ve, yok şarkıcı star yarışmaları, yok yemek yarışmaları, yok survive yarışları, çeşitli modellik ve giyim yarışmaları vs çeşitli ödüllü yarışma proğramlarında hem çıplaklık hem Türk aile yapısını temelden yıkmayı amaçlayan çarpık ahval, hem de kapitalist bir rekabet-hırs ve hayvani düşmanlık duyguları, bencillik ve tama’ hisleri pompalanmıştır bilinç altlarına..

İnsanlar arasında husumeti ve kıyasıya yarış ve rekabeti teşvik eden bu türden sözde yarışmalarla sadece yamyam çıplaklığı ve fuhuş değil, aynı zamanda düşmanlık dürtüleri de körüklendi..

Çok ilginçtir ki, KOMÜNAL fuhuş ile KAPİTALİST rekabet ve hırsu tama’ aynı anda zerk edildi buralarda!..

Çok ilginçtir, hem ŞEHVET hem de NEFRET dürtüleri bir arada aynı anda kışkırtıldı bu organizasyonlarda..

Yahu köpek köpek olduğu halde yediği çanağa pislemez değil mi?.. Ama senelerdir bir takım yemek proğramlarında, hem rastgele insanlar giyinik-çıplak, mahrem-namahrem meşru-nameşru denmeksizin aynı sofralarda lordlar kamarası usulü toplanmaya, hem de yediği çanağa tu kaka dedirtilmeye çalışıldı! Bizde ‘Misafir umduğunu değil bulduğunu yer’ diye ve ‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’ gibi nice güzel atasözleri vardır. Ve nimeti tahkir edenin aşağılayanın da ilahi bir azabla alçaltılacağı inancı vardır, hatta ekmek yere düşse alınır öpülür bile!.. Ekmek bulamayan pasta yesin diyen bir zihniyet, boğazdaki yalısından plazasından yazdığı yönlendirdiği yayınlarla fukara Anadolu insanını hem ulaşılmaz bir kral sofrasına imrendirmekte hem de nimetleri tahkir etmeyi, ve misafiri olunan evin sahibinin ardından dedikodu yapmayı teşvik etmekte. Başka daha bir çok değer yıpratılmak istenmekte bu türden yarışmalarda. Uyuyan psikolog ve sosyologlar ve ilahiyatçılarımız bu meselelere dair yeterince yazmıyor çizmiyorlar.. Ay sonunun, faturaların, mutfağın banyonun masrafının hesaplarıyla bunalan ve bazen bir lira daha az harcamak için taşıta binmeyip bir kaç kilometreyi her gün yürümeyi tercih eden, kısacası insani-asgari geliri bile olmayan, maddi durumu malum milyonlarla alay ettiler bu jet sosyete yapımcı ve yönetmenler, ve kanal ve holding sahibi patronları!.. Aslen Sabetay Yahudi ve Mason mahfillerine, Lions ve Rotary’lere üyelikleri oldukları çok muhtemel olan bu medya patronları ve sözde sanat ve yayın dünyası, ne zaman RTÜK ve saire kurum ve birimlerden herhangi bir uyarı alsa, çeşitli haber ve sözde mizah organlarıyla vs kurumu ve iktidarı yerden yere vurdular baskıcı gerici istibdatçı diye..

Amaçları, hayırda yarışmak yerine; bir miktar toplu para ve şöhret uğrunda ekranlarda çeşitli yarışma ve yayın ve sanat adı altında yapmadık şebeklik, şerefsizlik bırakmayan kimseler veya podyumlarda soyunmada ve fuhuşta yarışan bir gençlik üretme projesidir, ki, esasen bu işlerin ilki, bir prototipi Sabetay Keriman Halis idi.. (3) Ve bu milletin kızlarını mafya eli ile şantaj ve tehditle kapısına düşürtüp senelerce Karaköy genelevinden pazarlayan genelev maması Matild Manukyan da esasen bir Taşnak ve Hınçak artığı idi.. (4) Tek farkla ki, militan Taşnaklar “işgal” kuvvetleri olaraktan bu ümmetin kızlarının ırzına geçiyordu, Manukyan gibiler ise aynı işi “yasal” (?) olarak yapıyordu..

Bu ümmetten hıncını böyle alıyordu.. Psikolojideki “yüceltme” dediğimiz mekanizma gibi adeta.. Veya hukuktaki “kitabına uydurmak”, Örf’te de “hıncını böylece çıkartmak” deyimindeki hal yani..

Bu günde, bakıyorsunuz, bir çok tv kanalizasyonunda -Yeşilçam filmlerindeki bir tipleme ile örnek verecek olursak- ‘Leman Abla’ kılıklı mamalar ve pezevenkler oturmuş “jüri” koltuğundan bu vatanın ‘ayranı yok içmeğe..’ kaabilinden ve kaybedilmiş mankurt gençlerini ibne ve orospu yapma çabası içinde var güçleriyle çalışıyorlar!..

Bu arada; yazık ki ibneye ibne demek, orospuya orospu demek de ayıp ve suç(?).. Yüz küsur sene evvel “gavura gavur demeyeceksin” diyen Sabetay kadroların çocukları olacak bazı elitler şimdi de “ibneye ibne, orospuya orospu demeyeceksin” diyor!.. Türk Milleti bu yasağı tanımaz. Zira Müslüman Türk’ün töresinde bu türden çirkeflikleri tel’in etmemek onları meşrulaştırmaktır!.. Hatta değil bir akıncı, bir tulumbacıya bile bunu kabul ettiremezler, ne kadar ayıplansa(?) veya yasaklansa men edilse(?) de mert oğlu mert bir nesil, Yüzbaşı Çerkes Hasan Bey’lerin, Mareşal Yedisekiz Hasan Paşa’ların, Gazi Ahmed Muhtar Paşa’ların, Gazi Osman Paşa’ların  torunları her daim bu pislik zevatı hak ettikleri sıfatlarla yad edecektir.. Onları savunanların da onlardan olduğunun şuuru içinde olacaktır.. Asla sözde kibarlık ve Anglo-Sakson centilmenliği(?) ile ehlileşip köpekleşmeyecek, kurt oğlu kurtlar olarak her daim pisliğe pislik demeye gavata gavat kahpeye kahpe demeye devam edecekler ve gerektiğinde de Çerkes Hasan Bey ve Müşir Hasan Paşa gibi müdahale etmesini de bileceklerdir.. (5) Bir insan bozuntusunda, mevcut olmayan bir pislik hali ona nisbet etmek iftiradır, ama o hal o mahlukta varsa ve hatta bunu gurur duyarak teşhir ediyorsa onu hak ettiği ve razı olduğu o sıfatla anmak ayıp değildir..

Hülasa, hem “cinselliğin” hem de aynı zamanda “düşmanlığın“, kuvvei şeheviyye ve kuvvei gadabiyye’nin bu denli iblisçe, sinsice ve idealize edilerek telkin edilip bileylendiği kışkırtıldığı bir dönem daha ancak Antik Roma kafirlerinin Kolezyum‘larında ve Pompei hamamlarında yaşanmıştır herhalde..

Bir yandan cinsellik, hem de en sapkın modelleri en şerefsiz şekilleri zirve yaptırılmakta; bir yandan da kıyasıya bir rekabet ve düşmanlık hisleri telkin edilmekte..

Sonra da, tabi ki dünyanın en büyük adalet sarayları(?) ve en geniş hapishaneleri(?) ülkemizde yapılır.. (6)

Nasıl ki devrik ve geberik Albay Muammer Kaddafi tağutu veya, devrik General Pervez Müşerref tağutu ve daha niceleri harb okulu ve çeşitli okullları Türkiye’de okumuşlar; (Fetullah Gülen ise “yerinde eğitim” modeli ile bu ihanet sürecini islam aleminin işbirlikçi zengin keferelerinin ayaklarına götürmekten başka bir halt etmemiştir, ve bu sinsi taktik belki ‘Eski Türkiye’nin o ahvalinden daha da tehlikelidir) veya Aliyev, Karzai, Raşid Dostum, Esed vs tağutların hep bir ayağı Ankara’da idi ise, yani Avrupa ve Amerika’nın İslam dünyasını sömürmek için kukla-mankurt devşirme çiftliği idi ise burası; aynı şekilde ahlaki manada da burası pilot bölgedir ve bir çok çirkeflik buradan başlatılmakta ve islam ülkelerine ihraç edilmektedir.. Yani siyasimanada da ahlaki manada da Ümmet’in hala daha kalbi-beyni konumunda olan Türkiye kullanılmakta, ve hem kendisi ifsad edilmekte hem de  tüm diğer islam ülkeleri.. (7)

Bir vakitler payitaht İstanbul iken Dersaadet’te Halife Sultan Süleyman-Selim-Murad hazretleri varken nasıl ki mağribden maşrıka tüm ümmete madden de ma’nen de ellerini uzatıyordu babalık yapıyordu ise, (8) bu günde hala daha ümmette böylesi bir refleks devam etmekte ve burayı takip etmekte-ettirilmektedirler. Fakat yazık ki bu asırda sadece küfür tuğyan ve ahlaksızlık ihraç ediyor oldu burası.

Mesela, ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi Arap ülkelerini kırıp geçiriyor, ‘Sultanın Haremi’ ismi ile arapça dublajlanıp yayınlana dizi reyting rekoru kırıyor. Mücahid Alim Dr Iyad El Kunaybi hafizehullah gibi ilim sahibi üstatlar bile çıkıp buna reddiye konuşması yapma lüzumu hissediyor; (9) veya mesela evvelki senelerde ‘Gümüş’ adlı yeşilçam dizisi Filistin Gazze’de ahlaksızlığı teşvik ettiği gerekçesi ile Hamas müftüsü tarafından yasaklanıyor.. (10) Bir çok kefere fecere sözde sanatçı ve müzisyenimizin kaseti cd’si klibi çıkar çıkmaz anında diğer islam memleketlerine düşüyor..

Meramımızı bu kadar kısa bir zamanda ve yazıda anlatma mümkün değil, bundan sebeb, kısaca güncel sıkıntıya ve Sabetay-Masonik medyanın son ihanetine dikkat çekeceğiz. Bildiğimiz gibi artık karşı cins münasebetlerinde normal fuhuş yani flört haşa tölere edilir, diğer çarpık ilişkilere nazaran çok daha insani ve masum görülür hale getirdiler.

Son 10 senedir yerli Tv  kanallarınca çevrilen neredeyse bütün dizi filmlerde artık bir kız ile bir oğlanın nikahsız münasebeti -flört- yani zinası konu edilmiyor bile. Evli bir kadın veya erkeğin zinası sürekli teşvik ediliyor. Hayır.. Bununla da kalmıyorlar, Ensest ve Komünal fuhuş vurgusu yapılıyor!..

Gerçi, Devlet Tiyatrosu’nda bile bu köpekliği bu domuzluğu bu maymunluğu sergileyecek kadar cüretkar olanlar elbette özel tv kanallarında daha rahatça cirit atacaklardır.. (11)

Hele İnternet belasını, ister yerli ister yabancı site ve sayfaları, konuşmaya bile gerek yok.. Binbir çeşit küfür tuğyan ve sapkınlıklar görüldükçe duyuldukça; “derisi canlı canlı yüzülüp leşi köpeklere atılacak binlerce insan var bu dünyada” dedirtiyor..

Malum bazı ahlaksız sinema oyuncularının neredeyse tamamı da köken olarak tiyatrocudur.  Ve tiyatrolarda neler dönüyor diye merak edenler için az evvelki dipnotta verdiğimiz linklerdeki görüntüler kafidir.. Sinemanın arka bahçesi ve staj okulu tiyatrolardır, ve bu yaklaşık bir asırdan beridir hep böyle süregelmiştir.. Tiyatro bir bataklıksa, tek tek sinemadaki sineklerle değil bataklıkla da mücadele edilmelidir. Kısa bir süre evvel Tayyib Erdoğan’ın devlet tiyatroları ile alakalı attığı adım karşısında Taksim-Gezi taifesinin yaygarayı basma sebepleri de bu olsa gerek.. Arka bahçelerinin ıslah edilmesi veya köklerinin temellerinin kazınmasından ürküyorlar.. Tarihi Emek sineması için de aynı tepkiler verilmişti.. O sinema bu gün Cadde Bostan’da olan Cercle D’Orient yani dereceli Masonların yuvalandığı Büyük Kulüp’ün ilk mekanıdır!.. Evet onlar hala buralarda bir yerlerde, ama unutmasınlar Yıldız teşkilatımız da hala buralarda.. (12)

Hatta artık Yıldız’ın bir kanadı Afgan ve Kafkas dağlarında, bir diğer kanadı Suriye ve Irak’ta, Bir kolu Yemen’den Nijerya’ya Mali ve Somali’lere, Mısır’a Libya’ya, Şarki Türkistan’dan Myanmar’a, Sumatra’ya ve Filipinler’e.. Kısacası Atlantik’ten Pasifik’e uzanmaktadır. Belki ismi ve tabelası değişti lakin aynı teşkilat, köklerini Gazi Sultan Salahaddin Eyyubi, Gazi Sultan Zahir Baybars, Halife Sultan Süleyman Gazi, Barbaros Hayruddin Gazi, Gazi Özdemiroğlu Osman Paşa, Şehid Akıncı Kasım Voyvoda, Akıncı Mehmed Bey, Akıncı Hüsrev ve Bali Beyler, Seyyid Kemal Reis, Akıncı Murad Reis, Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ve daha nice kılıç ve kalem ehline dayandıraraktan bu günde artık yeniden Arz’ın dört bir yanında at koşturmaktadırlar..

Hülasa meselemize dönecek olursak; sekülerist bir kısım medyadaki bahsettiğimiz rezaleti, ister işitelim, ister bir mekanda tv kanalı karıştırılırken gözümüze ilişsin, mutlaka bu pisliklerden haberdarızdır. Haberi olmayan da böylece bilsin ki;

Artık Sabetay-Masonik Yeşilçam dizileri “ensest” ve “komünal fuhuş” mesajları veriyor, alttan alta bu yönde telkin mahiyetinde senaryolar proğramlar oynatıyor!.. Bu şerefsiz köpeklere dersini verecek bir mercii makam yok esasen, lakin belli bir sosyal tepki oluşursa belki devletin alakalı birimleri harekete geçip gereken müdahaleyi yapacaktır. Hiç değilse bazılarını törpüleyecektir.

Bakınız, dikkat edin, malum bazı kanallardaki herhangi bir dizide mutlaka ama mutlaka “çarpık” “sapkın” bir ilişki vardır! Dizi mi, yerli mi, malum bazı kanallarda mı; hiç içeriğine bile açıp bakmadan rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki; mutlaka ama mutlaka bir pislik vardır! Ya abi kardeş aynı kıza yazılmıştırlar, ya baba oğul aynı kadınla yasak aşk yaşarlar, ya iki kız kardeş aynı adamla çarpık bir fuhuş içerisindedir, ya evli bir erkek veya kadın aldatıyordur, ya da en yakın iki arkadaş aynı kişiyle münasebet içindedirler!.. Mutlaka ama mutlaka böylesi bir komünal fuhuş veya ensest vs pislikler mevcuttur! Zira böylesi bir şerefsizlik yok ise nasıl yerli dizi olabilir ki(?) diyoruz hemen. Evet, bir akrabam sohbet sırasında bir diziden bahsetti geçenlerde, yeni başlamış; dedim ki bahsettiğin dizi yerli mi? Evet yerli dizi. Falan falan kanallardan birisinde mi yayınlanıyor? Evet, dedi. Dedim; O halde kesin bir sapkın ilişki vardır senaryosunda! Nereden bildin diye şaşırınca cevabım sadece şu oldu: “Biz Sabetay-Masonik medya ve senarist ve oyuncularını ve iç ve dış destekçilerinin mizaclarını bilirsek eylemlerini tek tek bilmememiz gerekmez, tahmin etmek güç olmayacaktır, eğri bacadan doğru duman çıkacak değil ya!..”

Kin kapısı önünde sallandırılıp üç gün leşi kokutulacak türden (13) “Vatan Haini” diye bir mevhum işte burada ap açık karşımızdadır! Varsa vatan hainliği diye bir şey, işte tüm dinler ve insani cemiyetler nezdinde en açık en büyük ihanet budur! Bunları yapanlar kendi öz annelerini bacılarını karılarını da satar, vatan da satar, kedi de keser vesselam..

Sadece reyting veya reklam-para kaygısı ile yapıldığı da şüphelidir. Arka planda bilinçli bir proje vardır. Aklımıza yüz yıldan eski olan Siyon protokollerindeki, (14) milletleri dinsizleştirme ve ahlaksızlaştırma maddesi geliyor diyeceğiz, yine diyecekler ki komploculuk yapmayın.. Böyle düşünecek eşekler uykusuna devam edegelsin, biz müslümanlar ve sair kesimlerin insaf ehli ile birlikte bu işin üstüne gitmeye devam edeceğiz..

Esasen bu öyle bir meseledir ki, bunda nemelazımcılık veya tarafsızlık bile bir taraftır. Bilmeyen gafil, bilip de gizleyen haindir..

Çocukların cinsel istismarı neyse Ensest ve Komünal Fuhuş da odur! Ve milli bir patlamaolmadan evvel devlet gereken müdahaleyi yapmalıdır!..

Evet medyanın çeşitli organlarında belli kesimin takip ettiği bir çok din düşmanı misyoner, ateist, anarşist, ve eşcinsel ve daha bir çok kitap-dergi-mizah dergisi ve nette çeşitli site-sayfa-topluluk mevcut. Belli ki “büyük fetih” olmadan bunların hepsi birden temizlenmeyecek bu topraklardan; lakin Tvnin ana kitleye hitabeden, tüm halkın ekranlarında yayınlanan bir kısım büyük kanallarda bu türden çirkefliklerin yayınlanıyor olması, her haneye çoluğa çocuğa zehir saçması bir an önce durdurulmalıdır ve reisi cumhur ve iktidar derhal bunu yapmak zorundadır!.. Eğer mezhebleri ve mideleri geniş(?) değilse muhalefet de bunda destek olmalıdır.. Aynı şey Tiyatroların denetimi ve İnternet yayın ve erişiminin denetlenmesi konusunda da olmalıdır..

Bu köpeklere dersini vermesi evvela Sayın Recep Tayyib Erdoğan’dan ve sair nüfuzlu kimselerden umulur. Erdoğan arkasındaki yüzde elli fazlası halkın beklentisinin karşılığını vermelidir; dahası, milletin oy versin vermesin solcu sağcı her kesiminden vicdanlı hamiyyetli insanın bahsettiğimiz pislikleri nefretle karşıladığını ve birilerinin dur demesi gerektiğine inandıklarını da hesap etmelidir!.. Bu tüm kesimlerin vicdan ve insaf sahiplerinin müşterek yarasıdır ve ileride bazı tepki patlamalarına yol açacağı da unutulmamalıdır..

Umarız ki Erdoğan;  bilateşbih ama, tabiri caizse; devrin işbirlikçi patriğini üç gün ipte sallandıran Sultan Mahmud gibi bir dirayet göstermezse, ileride Hasan Bey ve Hasan Paşa gibi vatan evlatlarının iş başa düştü diyerek bu gidişata kendi yöntemleri ile müdahale edebileceklerinin farkındadır..

Ali Suavi kılıklı (15) Paralel devlet adlı örgütten zaten bir şey beklenmez bu konuda. Zira onlar çok büyük bir iş üzerindeler bu günlerde.. Boğazda’ki Sabetay Elitlerin mali dosyalarını  mı takip ediyorlar? Hayır!Kökü Dışarıda bir küresel organizasyon olan Mason Locaları’nı mı takip ediyorlar? Hayır! Batı Çalışma Grubu‘nun mimarlarının büyük başlarının organize olduğu ve dereceli Masonların ve umumiyetle Sabetay elitlerin toplanma yeri olan Büyük Kulüp‘ü mü gizlice dinliyorlar? Hayır! Çeşitli uyuşturucu baronları ve pavyon bar cafe vs tabelalar altında bin bir türlü ihanet ve rezalete imza atan bir kısım mekan sahiplerini mi? Hayır! Malum bir paralel savcısının kendisinin de itiraf ettiği üzere camileri cemaatleri dinliyorlar!.. Onların işi başından aşkın, bari Erdoğan biraz el atsa bu ahlaksızlıklara! Gerçi bazen; “Erdoğan kendi odasındakiMOSSAD-CIA paralel böcüklerini temizlemeden nasıl başkasının odasına, ve her eve her haneye her odaya kadar girebilen bu malum bazı ‘Tv Kanalizasyonları‘na ve bunlardan fışkıran necasete nasıl müdahale edebilir ki”, demekten de alamıyoruz kendimizi..

Ayrıca, malum the -kizci- cemaat’in, bu güne kadar çeşitli ünlülerin yatak odalarında gizlice çektiği şantaj kasetlerini biriktirmişse eğer epey bir malzeme var demektir elinde, onlar da yakında porno sektörünegirerlerse şaşırmayız..

Bir yandan Taksim Geziler’de “İbneyim, Dönmeyim, Travestiyim, Sex işçisiyim, Gezideyim, Direnişteyim” pankartlarını açan bin bir çeşit kefere ve fecere, bir yanda “Çok efendi, badem bıyıklı” kisvedeki münafıklar.. (16)

İşin zor Erdoğan. Bahsettiğim Dinsiz Ahlaksızlarla mı uğraşasın, Dindar ve Ahlaklı takılan Ahlaksızlarla mı, her biri ayrı bir bela.. Ama hala bazı şeyleri değiştirebilirsin.. Millet harekete geçmeden evvel.. (17)

Akıncı

Ebu Salahaddin Baybars

El Yozgadi, El Bayburti

Dipnotlar:

1)http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24761190.asp

http://www.el-aziz.com/her_tasin_altinda_yahudi_haber5777.html

http://www.habervaktim.com/haber/26993/yahudinin-hurriyeti.html

http://www.gazeteciler.com/medya-kosesi/hurriyetin-kurulus-oykusunde-yahudi-izi-15550h.html

http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Emin_Yalman

https://tr-tr.facebook.com/UlkucuMilliyetciHareketMHP/posts/550564461654137

2) http://www.frmtr.com/turkiye-ye-sahip-cik/5116575-sebatayizm-ve-turkiye-donmeleri.html

http://dunyagerceklerim.blogspot.com.tr/2013/02/devlet-tiyatrosunda-ensest-iliski.html

3) http://www.frmtr.com/turkiye-ye-sahip-cik/5116575-sebatayizm-ve-turkiye-donmeleri.html

4)http://tr.wikipedia.org/wiki/Matild_Manukyan

5)http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87erkes_Hasan

http://tr.wikipedia.org/wiki/Yedi_Sekiz_Hasan_Pa%C5%9Fa

6)http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21648890.asp

7)http://tr.wikipedia.org/wiki/Pervez_M%C3%BC%C5%9Ferref

http://haber.sol.org.tr/medya/muammer-kaddafi-turkiyede-okudu-mu-haberi-45871

http://www.dunyabulteni.net/haber/288488/katliamci-rasid-dostum-yine-afganistan-denkleminde

http://www.haberler.com/dostum-yine-turkiye-de-haberi/

8)http://tr.wikipedia.org/wiki/Hint_deniz_seferleri

http://tr.wikipedia.org/wiki/Vadisseyl_Muharebesi

http://www.bugun.com.tr/portekizi-tarihten-silmistik-yazisi-607156

9)http://www.youtube.com/watch?v=M56z76WhTuk

10)http://www.gazetevatan.com/hamas-da-pesinde-197731-magazin/

11)http://www.yenisafak.com.tr/kultur-sanat/devlet-tiyatrosunda-ensest-skandali-489686

http://www.izlesene.com/video/devlet-tiyatrosunda-ensest-propagandasi/6865780

12) http://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Kul%C3%BCp

http://www.enfal.de/ecdad18.htm

http://www.takvim.com.tr/yazi_dizisi/2010/08/24/abdulhamite_suikast

http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2013/06/11/emekte-prova

13)http://blog.milliyet.com.tr/osmanli-imparatorlugu-nda-patrikler-kin-kapisi–2/Blog/?BlogNo=221885

http://www.youtube.com/watch?v=ck6t_n28JlY

14)http://dunyagerceklerim.blogspot.com.tr/2012/02/sion-protokolleri.html

15)http://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Suavi

16)http://www.adaletterazisi.com/taksimi-unutma-unutturma-taksimde-kimler-vardi/

17)http://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%BCt%C3%A7%C3%BC_%C4%B0mam_Ali

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/tag/cin-ve-turk-arsivlerinden-kursad-ihtilali

İlgili Terimler :
Yazar Hakkında

Yazar : imamoglumehmet

Yazar Hakkında : Ankara 1973 doğumluyum. Mamak İmam-Hatip Lisesinden 1991’de mezun oldum. 1996’da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden İyi dereceyle mezun oldum. 1996’da Artvin’de öğretmenliğe başladım. Hâlen Ankara Keçiören Anadolu İmam-Hatip Lisesinde Meslek Dersleri öğretmenliği yapmaktayım.

Yazarın Tüm Yazıları İçin Tıklayınız

Yorumlar
İsminiz
E-Posta Adresiniz
Yorumunuz

Sitemizde En Çok Okunan İçerikler

Şehr-u Ramazân’ı Muvahhidce İhyâ EdelimRamazan ayı büyük bir heyecan dalgasıyla bir kez daha
Şehâdet Bir Çağrıdır Nesillere Ve Çağlara… Şubat ayı şehitler ayıdır. Şubat geldiğinde bunu en derinden
ÖLÜLERİN YAŞAYANLARIN AMELLERİNDEN İSTİFÂDE ETMESİ VE ÖLÜLERE KUR’AN MESELESİÖLÜLERİN YAŞAYANLARIN AMELLERİNDEN İSTİFÂDE ETMESİ VE ÖLÜLERE KUR’AN MESELESİ
Üç Ayları Nasıl İhyâ Etmeli “ Üç aylar” diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan

Sitemizde En Çok Yorumlanan İçerikler

Hangi Mevlânâ, Gerçek Mevlânâ? Mevlânâ[1] ve Mevlevilik Türkiye‘de öteden beri ilgi gören bir
İrtidat ve Yeni Dünya Düzeni
İrtidat ve Yeni Dünya DüzeniDr. Mehmet SÜRMELİ Dinin, “ hayat tarzı” olduğunu düşünürsek günümüzde
Ilımlı İslam(!)’ın Şövalyesi: Fethullah Gülen Ubeydullah TOPRAK ‘Ilımlı İslam’, adından da anlaşılacağı üzere, İslam Dini’ni
‘İhyâ mı İmhâ mı? Kitabımız Çıktı  ‘Tevhîd akidesini muhafaza ederek, ilim öğrenmek, ilim öğretmek, Şerîat’e
  • Videolar

    'Mü'minûn Sûresinden Âhiret Sahneleri' Sohbeti

    Lokman Aleyhisselâm'ın Öğütleri (1)

    Lokman Aleyhisselâm'ın Öğütleri (2)

    Âl-i İmrân Sûresi 190-195. âyetin tefsiri

    Düğün Sohbeti

    Suriye ve Mısır'daki Kardeşlerimiz İçin Dua

    Ahir Zaman Müslümanına Notlar

  • Arşiv

  • Etiketler

  • Tavsiye Siteler

    Islah Haber

    İmam Buhari Vakfı

    http://imambuharivakfi.org/

    İyiliğe Çağrı Yardım Derneği

    https://iyiligecagri.org.tr/

     

     

  • Ziyaretçiler

  • Sosyal Medya’da Paylaşın