
05.01.2021 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 285 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
Hevâî görüşlerine İmam Ebû Hanîfe’yi refere eden modernistlerin, ‘Hadislerin Kur’an’a Arzı’ bağlamında en çok değindikleri bir mesele de Hz. Îsâ’nın ref’i ve nüzûlü meselesidir. Ehl-i Sünnet âlimlerimiz, selef döneminden bu zamana değin kabul edilen bir inanç esası olarak konuyu ele alırken; Hz. Îsâ’nın göğe diri olarak yükseltilmesini ve kıyamet öncesi ineceğini reddedenler ise, Hicrî 300/500 yıllarında ortaya çıkan felsefeciler ve mülhidler, 1800’lü yıllarda ortaya çıkan Kâdıyânîlik mezhebi, Cemâleddin Efgânî ve Ezherli takipçileri, Fazlurrahman ve fikirlerini benimseyenlerdir. Ülkemiz akademisyenlerinin...

05.01.2021 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 276 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
İmam Ebû Hanîfe, İslam Tarihi boyunca, üzerinde en çok konuşulan, lehinde ve aleyhinde en çok fikir serdedilen şahsiyetlerden biri olmuştur. Bu keyfiyet aynı zamanda onun, İslâm âleminde ulaştığı şöhrete, Müslümanlar arasındaki değerine işaret, eden bir göstergedir. İbn Abdilberr buna temasla şöyle der: “Ebû Hanîfe’den rivayette bulunarak onu tevsik edenler (güvenilir olduğunu söyleyenler) ve onu methedenler, onun aleyhinde konuşanlardan daha çoktur. Hadisçilerden onun aleyhinde konuşanlar ise, ekseriya onu reye dalmakla, kıyasla ve ircâ ile ayıplamışlardır. Geçmişteki insanların bazı kişiler hakkında muhalif...

05.01.2021 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 210 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
3) Sahabe Devrinden Sonra Arz Uygulamaları:
Bu başlık altında, tâbiûn devrinden itibaren ekolleşen fikirlerin ve mezhepleşen görüşlerin içinde, Hadis’in Kuran’a arzının hangi konumda ele alındığını ve arz uygulamasının nasıl bir noktaya geldiğini, arz’ı kabul edip onu bir yöntem olarak uygulayanlardan, arz’ı kabullenmeyip reddedenlerin görüşlerine ve delillerine, oradan da çağımıza, günümüz İslam âlimlerinin konuya nasıl bakıp yorumladıklarına kadar uzanan, geniş bir yelpazede...

05.01.2021 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 385 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
ÖNSÖZ
Günümüzde oryantalistlerin de kışkırtmasıyla tarihimizde Hadis-i şeriflere metin tenkidinin uygulanmadığı palavrası İslâm dünyasına pompalanmış, bu da kısmen netice vermiştir. Bunun sonucunda metin tenkidi altında da hadislerin Kur’an’a aykırı olduğu söylemi dillendirilmeye çalışılmış, buradan da alttan alta hadislere güvenilemeyeceğine dair bir “görünmez el” devreye sokulmuştur. Artık günümüzde “hadislerin Kur’an’a aykırılığı” tezi moda bir söylem haline gelmiştir. İnsanlar, beğenmediği yahut anlamakta zorlandığı hadisler karşısında, “Bu, Kur’an’a aykırıdır” diyerek kolayca işin içinden...

20.11.2020 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 12.388 Kişi Okumuş ve 11 Yorum Yapılmış.
Mevlânâ[1] ve Mevlevilik Türkiye‘de öteden beri ilgi gören bir konu olmakla beraber özellikle son yıllarda bir mutasavvıfın ve bir tarikatın ismi olmaktan öte anlamlar kazanarak, kadın veya erkek, dindar ya da değil, toplumun farklı kesimleri tarafından çeşitli düzeylerde görünür ve bilinir hale gelmiştir. 2007 yılının UNESCO tarafından Mevlânâ Yılı ilan edilmesiyle gerek Mevlânâ Celâleddin Rûmî’ye ait eserlerin orijinal ve sadeleştirilmiş metinleri, Mesnevi’den hikâyeler, Mevlânâ’dan öğütler tarzında kitaplar ve gerekse Mevlânâ ve Mevlevilik ekseninde yazılmış kurgusal ve kurgusal olmayan anlatı deneme, roman, hikaye, gezi ve benzeri türlerdeki...

28.10.2020 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 335 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
Bugün Rasûlullah Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem‘in doğum günüdür diye ‘Mevlid Kandiliniz mübarek olsun’ mesajları paylaşılmakta.
Bu tür kandil mesajlarına icâbet etmeyen ve ‘Mevlid Kandili’ diye bir ibadetin/ritüel’in olmadığını söyleyen Müslümanlarda Vehhâbî olmakla suçlanmakta ve Rasûlullah Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’i sevmemekle suçlanmakta. Bu tür suçlamalardan nasibini almış bir Müslüman olarak bu konudaki tavrımız ne olmalıdır? Niye kandil kutlamıyoruz? Suallerine cevap vermeye çalışacağız:
Hz. Muhammed’in doğum günü, doğduğu ay ve hatta doğduğu yıl konusunda ihtilaflar vardır. ...

27.10.2020 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 2.772 Kişi Okumuş ve 1 Yorum Yapılmış.
Kavramlar, bir düşüncenin, bir inancın ve herhangi bir konunun anlaşılması noktasında anahtar mâhiyetinde kelimelerdir. Bir meseleye ilişkin kavramların eksik veya yanlış anlaşılması, bizatihi o meselenin bütününün eksik veya yanlış anlaşılması sonucunu doğurur. Bir düşünceyi, bir inancı veya herhangi bir konuyu doğru anlamak istiyorsak, anlamak istediğimiz konuyu ilgilendiren kavramları doğru bilmek ve anlamak zorundayız.
Müslüman’ın çok şeyinin gasp edildiği gibi kavramları da tâğûtî güçler tarafından çalınıp İslâmî anlamından içi boşaltıldıktan sonra câhiliyyenin istediği şekilde tahrif edilip değişik ve çarpık muhteva...

27.10.2020 tarihinde Yazılarım kategorisine eklenmiş, 7.297 Kişi Okumuş ve 1 Yorum Yapılmış.
İnsan dünyaya gelişinden itibaren imtihan süreci işlemektedir. İnsanın dünya yaşamında karşılaştığı en büyük imtihanlardan birisi hastalıklardır. Hastalıklardan korunma ve tedavide insanüstü güçlerden yardım isteme inancının ilk insanın yaratılışıyla başladığı varsayılmaktadır. Çünkü her insan gibi ilk insan da hasta olmuş, tedavi yolları aramış ve gerek keşfettiği gerek kendisine öğretilen tedavi metotlarını uygulamıştır.
Bu metotlardan birisi de, kuşkusuz kendisini yaratan yegâne güç sahibinden yardım istemektir. Böylesine köklü bir yöntem, zaman içinde çeşitli değişikliklere uğramış, azalmış, çoğalmış, şekil...

23.09.2020 tarihinde Yazılarım kategorisine eklenmiş, 231 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
Asrımızın Bilâdüşşâmiyye bölgesinin (Suriye) önemli İslâm âlimlerinden Nûreddin Itr vefat etti. Ülkemizde daha ziyade 4 ciltlik ‘Bulûgul Merâm’ şerhi ile tanınan Nûreddin Itr hocaya Allah’tan rahmet diliyoruz.
Nûreddin Itr, Halep’te 1937 yılında dünyaya geldi. 1954 yılında Halep’te Hüsreviye medresesinden, İslâmî İlimler Lisesinden üstün başarıyla mezun oldu. Üniversite öğrenimi için Mısır/Ezher Üniversitesine kaydoldu. Üniversite öğrenimini zamanın büyük âlimlerinden dersler alarak 1958 yılında birincilikle bitirdi. Aynı yıl yüksek lisans için İslâm hukuku...

29.08.2020 tarihinde Genel kategorisine eklenmiş, 273 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
Muharrem, hicri takvimin ilk ayı olup 1 Muharrem, hicri yılbaşıdır. Muharrem ayını önemli kılan sebeplerden biri de Rasûlullah’ın bu aya dair buyurduğu sözlerdir. Ebû Hüreyre’den (r.a) rivayet edilen hadis şöyledir: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ramazan orucundan sonra orucun en faziletlisi, Allah’ın ayı olan Muharrem ayı orucudur.”[1] Bu ay ile ilgili diğer bir rivayet de; Bir zat Hz. Peygambere (s.a.v.) geldi ve sordu: “Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?” Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini...
Sitemizde En Çok Okunan İçerikler




Sitemizde En Çok Yorumlanan İçerikler




Son Yapılan Yorumlar
Videolar
Düğün Sohbeti
Suriye ve Mısır'daki Kardeşlerimiz İçin Dua
Ahir Zaman Müslümanına Notlar
Bilinmeyen besleme
Arşiv
Etikeler
Tavsiye Siteler
Ziyaretçiler
En Çok Okunan Yazılarım
- Hangi Mevlânâ, Gerçek Mevlânâ? - 12.388 views
- İslâm’da Tesettür - 10.633 views
- Rabbânî Âlim Abdulfettah Ebû Gudde (Rh.a) - 8.560 views
- Rukye Tedavisi Ve Muska Takmak Üzerine Notlar - 7.297 views
- İstimdâd, Tevessül Ve Râbıta Konularında Doğru Tavır - 5.772 views
- Ilımlı İslam(!)’ın Şövalyesi: Fethullah Gülen - 4.916 views
- Hangi Selefilik? - 4.015 views
- Tasavvuf Risâlesi - 3.411 views
- Şehâdetinin 54. Yılında Büyük Dâvâ Adamı: Şehid Seyyid Kutub - 3.384 views
- Üç Ayları Nasıl İhyâ Etmeli - 3.371 views